"Aşk yüzünden delirenler hiç eksik olmaz burada; günün birinde size bu fırsatı verecek bir aşk delisi nasıl olsa çıkar."
Florentina Ariza, Fermina Daza, Doktor Juvenal Urbino
Kitap Florentina Ariza ile Fermina Daza'nın gençlik yıllarının başlarında tutkuyla başlayıp, üç yıllık mektuplaşmanın ardından bir anda bitiveren aşklarını konu alıyor.
Fermina Daza cephesinde Doktor Juvenal Urbino ile yaptığı evlilik, bu evlilik nedeniyle dahil olduğu toplumsal sınıfta yer bulma çabaları, modernleşme baskısı altında mutlu olmadığını düşündüğü halde olusturduğu hayat rutinleri ve kocası öldükten sonra yaşadığı içsel çelişkiler yer alıyor.
Florentina Ariza cephesinde ise hayata gelişi açısından bulunduğu toplumsal statü, fiziksel kusurları ve silik kişiliği, takıntıya dönüşen 51 yıl, 9 ay, 4 günlük bekleyişi, dünyevi zevkleri, aşkı yasayış biçimi ile bitmek bilmeyen sevgilileri ve kaygıları ele alınıyor.
Kitabın adında yer alan kolera günlerinden çok bahsedilmemekle birlikte, kolera ve aşk belirtilerinin benzer olması detayı tatlı bir hava katmış kitaba.
Kitapta beni rahatsız eden bazı yerler olmasına karşın, dilini ve mizah anlayışını beğendim. Genel anlamda severek okudum.
Salgın başladığı gibi ansızın bitti, hasarın niceliği de hiçbir zaman bilinemedi; saptanması olanaksız olduğundan değil, kendi felaketimizden duyduğumuz utancın bizim en olağan özelliklerimizden biri olduğundan.
Her an olağanüstü bir yaşama sevincine
dönüşebilecek günlük bir aşk, bir de yalnızca kendisine ait, ölümün dokunulmazlığı sayesinde arılığı korunan bir başka aşk.
Bacağı kesilmiş kimseler, artık olmayan bacaklarının yerinde acıları, krampları, karıncalanmaları duyarlar. Onsuz kendisi de böyle duyumsuyordu kendini; artık olmadığı yerde duyuyordu kocasını.